Ma’rûf

Künye

Yayınevi: Bedir Yayınevi

Baskı: İstanbul 2005

Sayfa Sayısı: 370

Cilt Tipi: Ciltli

Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı

Boyut: 16 x 24 cm

Şuurun can suyu fikirdir. Efkârı olmayan ceset evhama teslim olmuş necis bir külfetten ibarettir.

Eüzü ve Besmele okuyarak Ma’ruf Kitabımı yazmaya başlıyorum. Rahman, Rahim, Vedud, Kerun Allahu Teala’ya sözün başında da, sonunda da hamd olsun. O’na ben layıkı ile hamd edemem. O’na O’nun Kelam-ı Kadim’i ile hamd olsun: “Alemlerin Rabbine hamd olsun.”

 

İnsanların ve cinlerin evvel ve ahirine, meleklere Velhasıl kaffe-i mevcudata; bütün peygamberlere “aleyhimüsselam” ve ümmetlerine peygamber olarak gönderilen Evvel, Ahir, Zahir, Batın, Beşır, Nezir Abdullah oğlu Muhammed’ e salatın ve selamın tamamı ve en güzeli olsun. Ümmetlerini, Allahu Teala’nın ve meleklerinin salat ve selam ettiği aleyhissalatu vesselam Efendimize iman ettirmek için Allahu Teala’ya ahd ve misak eden bütün peygamberlere de salat ve selam olsun. Muhammedi Ahlak ile ahlaklanan Gemideki Ma’ruf ehline ebedi saadeti, Batıl yani Münker ehline de ebedi azabı müjdeleyen Beşir ve Nezir Efendimizin, peygamberlerden sonra bütün kainatın en üstünleri olan Çihar-Yar-ı Güzıni Ebu Bekr-i Sıddık, Ömeru’l -Faruk, Osman-ı Zinnureyn, Şah-ı Merdan Aliyyü’l -Murteza’ya “radiyallahu teala anhum ecmain” , herbiri hidayet yıldızı Ashab-ı Kiram’ın hepsine, Allahu Teala’nın tertemiz kıldığı O’nun Ehl-i Beyti’ne, aleyhissalatü vesselam Efendinüzin mübarek Nurunu bizlere ulaştıran Ehl-i Sünnet Meşayıhına, İmamlarına ve Alimlerine bizden selamlar ve hayırlı dualar olsun. Rabbım hepsinin çalışmalarını şükranına layık kılsın ve sırlarının kudsiyyetini arttırsın.

 

Allahu Teala’nın tevfikı ve lutfu ile bundan önce Bedir Yayınevi’nden neşrettiğimiz Gemidekiler isimli eserimizde dünya ve ahiretin sebebi olan şuuru yazmıştık. Şuur, imanla vardır. İman, ilimle Korunur. İlim, amelle anlam kazanır. Amel, ihlas ile mükafat görür. İhlas, zühd ve takva ile ortaya çıkar. Ma’ruf, aleyhissalatü vesselam Efendimizin Sünnet-i Şerifine uyarak, bu şuura davet için önce kendi nefsimize olmak üzere, gönderilenin nefsinde bütün mü’min kardeşlerimize yazılan mektublardır. Bunlar gönderilenin meşrebıne, ilmine, irfanına, idrakine, istidadına ve nasibine göredir. Gayemiz, imanın lezzetini tattumaktır. Meşhurdur ki, “tatmayan bilmez.” Muhammedi Ahlak’ın, kulluk şuurunun, Allahu Teala’ya köle olmak hürriyetinin zevkine yaşnmasına hizmet için yazdığımız Ma’rûf, nasibi olana “ben”i, kendi nefsini tanıtan, tahkiki ve şuhudi imâna kavuşturanbir ikaz, bir ihbârdır. Ma’rifete varmanın, Allahu Teala’yı bilip, ihlasla Allahu Teala’ya inanıp O’na itaat etmenni yolu, kişinin kendisini bilmesinden geçer. Kendisini bütün âidiyetiyle tanıyan, kâmil mânâda Rabbini tanır. Ma’rifetullâhın kemali, ihlasın tamamıdır.

 

Muhammedi Ahlak ile ahlaklanan Ma’ruf ehlinin kelamı hakikat, sükutu hikmet, oturuşu haşyet, yürüyüşü heybet, çalışması ibadet, bakışı hayret, uykusu rahmet, yeme-içmesi bereket, kavgası adalet, barışı sukunet, ailesi ülfet, akrabası merhamet, hayatı saadet, vatanı cennettir. Aksi felakettir.

 

Ya Rabbelalemin, bu fakir hem garibdir, garibliğinden de sersem olmuştur. Bikesdir ki, Velisi Sensin. Bimaldir ki, Vekil’i Sensin. Biçaredir ki, Şafi’i Sensin. Bîizzdir ki, Rafi’i, Muizz’i Sensin. Bu fakirin, Allaha Teala’nın rızasını kazanmaktan başka gayesi yoktur. Ya Rabbelalemin, niyetimi muradına, amelimi rızana muvafık kıl.

 

İdris Yılmaz
3 Cemazilevvel 1426 / 10 Haziran 2005 – Odabaşı